Nilüfer Belediyesinin Bursa’nın önemli turizm merkezlerinden biri olan Misi’de bir konağı Ortak Hizmet Projesi kapsamında SOKÜM MÜZESİ kurulması amacıyla Bursa UNESCO Derneği’ne tahsis etmesi ile Türkiye’de Ankara Altındağ ilçesi Hamamönü’ndeki SOKÜM müzesinden sonra en kapsamlı 2. Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi Bursa UNESCO Derneği tarafından Önümüzdeki aylar içersinde MİSİ’ de kurulacak.
Bursa UNESCO Derneği başkanı ilker ÖZASLAN açıklamasında şunları söyledi ; Somut olmayan kültürel miras; toplulukların, grupların ve bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller,
anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar anlamına gelir.
Kuşaktan kuşağa aktarılan bu somut olmayan kültürel miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak,
sürekli biçimde yeniden yaratılır ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir; Böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur.
Müzenin uygulama alanlarında , Gösteri Sanatları Atölyesi, El Sanatları Atölyesi, Mutfak, Muhabbet Odası, Gelin Odası, Sünnet odası, Masal Odası ve Oyun Odası oluşturulacak. Müze, günlük etkinlikleri kapsamında uygulama modeller üzerinden katılımcıların somut olmayan kültürel mirası deneyimlemelerine imkân sağlarken yeniden canlandırmalar, güncel atölye çalışmaları ya da eğitim programları ve kurslar ile de gelenek taşıyıcıları ile katılımcıları buluşturacak ve yaşatarak korumayı canlı performanslara bağlı olarak gerçekleştirecektir. Ayrıca müze günlük etkinlikleri kapsamında okul grupları ile iş birliği yaparak, “Tahtasız Derslikler- Okul Dışı Öğrenme Ortamlarının Kullanımı” gibi projeler ile okulların eğitim çalışmalarına destek verecektir. Hafta içi belirli günlerde öğrenciler müzeyi ziyaret ederek somut olmayan kültürel miras unsurlarını fiili olarak deneyimleme fırsatı bulacaklardır.
Misi SOKÜM Müzesinin temel hedef kitlelerinden birisi ilköğretim öğrenci grupları olacaktır.Özellikle bu hedef kitleye yönelik uygulamalara ağırlık verilecektir. Ayrıca müze kültürel miras eğitiminin yanı sıra, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sağlamaya yönelik uygulama ve atölye çalışmalarına da yer verecektir..
Bursa UNESCO Derneği, Misi Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesinde çini, ıhlamur baskı, ebru sanatı, el oyası, ipek sanatı vb. gibi uygulamaların gerçekleştirildiği Çok Amaçlı Atölye; Karagöz Hacivat ve kukla gösterimlerinin yapıldığı Gösteri Sanatları Atölyesi; halk mutfağı geleneklerinin aktarıldığı Geleneksel Mutfak; köy seyirlik oyunları ve geleneksel sohbet toplantılarının gerçekleştirildiği Muhabbet Odası; insan yaşamındaki geçiş dönemlerinin uygulamalı olarak sergilendiği Gelin Odası, Sünnet odası, Türk masallarının anlatıldığı ve gelenek taşıyıcılarının da kendi masallarını anlattığı Masal Odası ve geleneksel çocuk oyunlarının oynandığı Oyun Odası bölümlerinden oluşacakdır.
Ziyaretçilerin bu bölümlerde somut olmayan kültürel mirası deneyimlemelerine önem veren ve böylece ziyaretçilerin katılımcı konumuna geçmesini sağlayan Misi Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesini yılda yaklaşık 10.000 ziyaretçinin ziyareti beklenmektedir.
Somut Olmayan Kültürel Miras, özellikle aşağıdaki alanlarda belirir:
a) Somut olmayan kültürel mirasın aktarılmasında taşıyıcı işlevi gören dille birlikte sözlü gelenekler ve anlatımlar (destanlar, efsaneler, halk hikâyeleri, atasözleri, masallar, fıkralar vb.),
b) Gösteri sanatları (Karagöz, meddah, kukla, halk tiyatrosu vb.),
c) Toplumsal uygulamalar, ritüeller ve şölenler (nişan, düğün, doğum, Nevruz, vb. kutlamalar),
d) Doğa ve evrenle ilgili bilgi ve uygulamalar (geleneksel yemekler, halk hekimliği, halk takvimi, halk meteorolojisi vb.),
e) El sanatları geleneği (dokumacılık, nazar boncuğu, telkâri, bakırcılık, halk mimarisi),
Somut Olmayan Kültürel Mirası Korunması Sözleşmesinin Amaçları:
• Somut olmayan kültürel mirası korumak,
• Somut olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı konumundaki toplulukların, grupların ve bireylerin somut olmayan kültürel mirasına saygı göstermek,
• Somut olmayan kültürel mirasın önemi konusunda yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde duyarlılığı arttırmak ve karşılıklı değerbilirliği sağlamak,
• Uluslararası işbirliği ve yardımlaşmayı sağlamak.(ortak dosya)
“Koruma” terimi, somut olmayan kültürel mirasın yaşayabilirliğini güvence altına alma anlamında kullanılmaktadır.
Bu kavram;
· kimlik saptaması,
· belgeleme,
· araştırma,
· muhafaza,
· koruma,
· geliştirme,
· güçlendirme,
· örgün ve yaygın eğitim yoluyla kuşaktan kuşağa aktarma,
· kültürel mirasın farklı yönlerinin canlandırılması gibi yöntemleri içerir.
Geleneksel Sohbet Toplantıları
(Yaran Sohbeti, Yaren Teşkilatı, Sıra Gecesi, Kürsübaşı Sohbeti, Barana Sohbetleri, Cümbüş, Delikanlı Örgütü, Gençler Heyeti, Gezek, Kef/ Keyif, Muhabbet, Oda Teşkilatı, Oturmah, Sıra Yarenleri, Erfene/Arfane, Erfane/Gezek, Sıra Gecesi/Herfene, Velime Geceleri) Geleneksel sohbet toplantıları; sıra gezmeleri, sıra name, velime geceleri, , gençler kurulu, muhabbet, oda teşkilatı, oturmah, sohbet, erfane olarak da adlandırılan farklı yörelerde farklı sayıda erkek gruplarının yılın özellikle kış aylarında ve belli kurallar çerçevesinde bir araya geldikleri sosyal dayanışma işlevli toplantıların genel adıdır. Akşam saatlerinde başlayan toplantılar, gece yarısına doğru sona erer. Her üyenin toplantıya zamanında gelmesi ve ayrılması beklenir.
Geleneksel sohbet toplantıları, özellikle Yaran Sohbeti adı altında Çankırı ilinde, Yaren Teşkilatı adıyla Kütahya ili Simav ilçesinde, Sıra Gecesi adı altında Şanlıurfa’da, Kürsübaşı Sohbeti adı altında Elazığ’da, Barana Sohbetleri adıyla Balıkesir Dursunbey ilçesinde yaşatılmakta ve Türkiye çapında tanınmaktadır. Ayrıca Cümbüş adıyla Ankara ve çevresinde, Delikanlı Örgütü adıyla Ankara ili Kazan ilçesinde, Gençler Heyeti adıyla Niğde ili Dündarlı ilçesinde, Gezek adıyla Kütahya Merkez ve Isparta’da, Kef/Keyif adıyla Antalya ve Isparta illerinde, Muhabbet adıyla Ankara ili Beypazarı ilçesinde, Kırşehir, Yozgat illerinde, Karabük Safranbolu ilçesinde, Oda Teşkilatı adıyla Balıkesir Edremit ilçesinde, Manisa Soma ilçesinde, Oturmah adıyla Van ilinde, Sıra Yarenleri adıyla Konya ili Akşehir ilçesinde, Erfene/Arfane adıyla Ardahan’da, Gezek adıyla Afyon’da, Erfane/Gezek adlarıyla Bursa’da, Sıra Gecesi/Herfene adlarıyla Erzincan’da, Velime Geceleri adıyla Diyarbakır’da var olduğu tespit edilmiştir.
Sohbet toplantılarının oluşumu ve işleyişinde gelenekselleşmiş, yazılı olmayan kurallar vardır. Sayıları değişken olmakla birlikte genellikle 5-30 kişiden oluşan sohbet grupları, üyelerce seçilen 3-5 kişilik bir ekip ya da başkan tarafından yönetilmektedir. Yörelere göre sıra başkanı, kolbaşı, köşe ihtiyarı, büyük yarenbaşı, küçük yarenbaşı, sözcü, yiğitbaşı, büyük başağa, yaran reisi gibi isimler verilen sohbet başkanının görevi grup içi ilişkileri düzenlemek ve toplantıların belirlenen kurallara uygun olarak gerçekleşmesini denetlemektir. Geleneksel sohbet toplantılarına genellikle 15 – 16 yaş ve üzerindeki erkekler katılmakta ve üye olmaktadır. Toplantıya katılmak isteyen kişilerin belli bir etnik grup ya da inançtan olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte dürüst olma, sır saklama ve büyüklerine itaat etme gibi ahlaki niteliklere sahip olması beklenir. Sohbet toplantısının ilkinde toplantı yöneticisi ya da başkanı seçilir, görevleri hatırlatılır, sohbet sırasında ikram edilecek yemek çeşitleri kararlaştırılır, müzisyenlerle bağlantılar sağlanır ve toplantıların genel işleyişi belirlenir. Sohbet grubuna yeni birisi alınacağı zaman önceden kendisi hakkında araştırma yapılır ve sohbete katkısı değerlendirilir. Yeni üyenin diğer üyelerle sosyal statüsü başta olmak üzere pek çok yönden uyumlu olması gerekmektedir. Üye olmayanların misafir statüsünde toplantıya katılmaları ise tüm üyelerin onayının alınması koşulu ile mümkün olabilir. Sohbetler üyelerin evlerinde sıra ile yapılır. Sohbet mekânına geliş ve selamlaşmada da belli kurallar takip edilir. Örneğin barana geleneğinde sohbet odasına önce başkan sonra üyeler girer; yaren geleneğinde ise üyeler hazır bir şekilde sohbet başkanını beklerler. Oturma düzeninde de belli kurallar takip edilir. Örneğin Gerede toplantılarında üyeler yarım daire şeklinde oturur ve tam ortalarında başkan, onun solunda müzisyenler ve sağında kıdem sırasına göre üyeler oturur. Sohbet mekânlarının düzeni için de belli kıstaslar vardır. Evin en geniş odasının tercih edildiği mekânda hasırlar veya halılar serilidir. Hasırların üstünde geleneksel desenli kilimler, minderler ve yastıklar vardır.
Adından da anlaşılabileceği gibi geleneksel sohbet toplantılarının içeriğindeki başlıca unsur sohbettir. Günlük yaşama dair her konuda sohbetlerin yapıldığı toplantılarda halk müziği, halk dansları, eğlencelik oda içi oyunlar, seyirlik oyunlar gibi etkinlikler ile yemek ve sofra kültürü de önemli yer tutmaktadır. Barana geleneğinde yüzük oyunu, yaren geleneğinde vızvız oyunu ve dilsiz oyunu, sıra gecelerinde yüzük saklama ve talaka gibi çok çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Özellikle müzik yönü ile öne çıkan Şanlıurfa Sıra Gecesi, Elazığ Kürsübaşı toplantıları, geleneksel müziğin icracıları için usta-çırak ilişkisi içinde eğitim gördükleri bir konservatuar niteliğindedir. Toplantılarda yenilen yemekler de yöreden yöreye farklılık göstermektedir. Örneğin; Şanlıurfa Sıra Gecelerinin vazgeçilmezi olan ikramlar arasında çiğ köfte, tatlı ve acı kahve olarak da bilinen mırra bulunmaktadır. Sıra gecesinin yemek listesi baştan belirlenir ve bu listenin dışına çıkılmaz. Çankırı’daki yaren yemekleri arasında da çorba, güveç, pilav ve baklavadan oluşan takım yemeği öne çıkmaktadır. Elazığ kürsübaşı geleneğinde pestil, badem içi, dut kurusu ve ceviz gibi yiyecekler ikram edilir. Barana geleneğinde ise tirit haricindeki yemekler sohbet başkanının işaretiyle tamamen bitirilmeden ev sahibine bırakılır. Geleneksel sohbet toplantıları temelde benzer bir işleve sahiptir. Öncelikli amaç iş dışında kalan zamanı sohbet ederek ve eğlenerek değerlendirmek, sohbete katılanları eğlendirirken eğitmektir. Sohbet konuları sosyal, siyasi meselelerden üyelerin ekonomik ve sağlık sorunlarına kadar uzanabilir. Bu toplantılar somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması ve aktarılmasına, karşılıklı saygı ve dayanışma duygusunun özellikle genç kuşaklar arasında oluşmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Grup üyeleri sosyal statü, ekonomik ve diğer farklılıklar gözetmeksizin birbirleri ile eşit hak ve sorumluluklara sahiptir. Bu farklılıklar topluluk içinde hiyerarşik bir yapılanmaya sebep olmamaktadır. Grubun üyeleri günlük hayatlarında, yöneticiler ve yaşça kendilerinden büyük olanlar tarafından eğitilmekte, denetlenmekte, ihtiyaç duyduklarında kendilerine yapılan maddi ve manevi yardımlardan yararlanmaktadırlar. Benzer işleve sahip farklı yöresel unsurların aynı başlık altında bir araya getirildiği geleneksel sohbet toplantıları konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı araştırma, tespit ve belgeleme çalışmalarını sürdürmektedir. Unsurun yaşayabilirliğini güvence altına almak için uygulayıcı topluluklar ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri ve yayın faaliyetleri desteklenmektedir.
Unsurun yaşatıldığı yerlerde yapılan alan araştırmaları sonucunda Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) ile işbirliği içinde belgeseller hazırlanmıştır. İçinde barındırdığı geleneksel giyim, sözlü anlatımlar, müzik, dans, mutfak kültürü gibi çok yönlü değerlerle kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasında son derece önemli bir işleve sahip olan geleneksel sohbet toplantıları, geleneğin devamlılığının sağlanması açısından kültürel mirasın bütüncül bir yaklaşımla korunmasına da katkıda bulunmaktadır.
Geleneksel Sohbet Toplantıları 2010 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilmiştir.
Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi
Ankara’da gezilecek yerlerden biri olan Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, turizm değerinin hızla arttığı ilçelerden biri olan Altındağ’da yer almaktadır. Ankara’da gezilecek müzeler listesinde yer alan Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Ankaralılar tarafından az bilinen bir yer olmasına rağmen gidenlerin oldukça memnun kaldığı bir müzedir.
Gerek çalışanların ziyaretçilere olan ilgisi ve başarılı anlatımları gerek ziyaretçileri de müze tanıtımına dahil eden karşılıklı diyalog havası gerek uygun giriş ücreti ile müzenin artıları bir hayli fazla. Sıradan bir müze olmaktan çok yaşayan müze havası veren Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Ankara gezi listenizde mutlaka olması gereken yerlerden bir tanesi.
Prof. M. Öcal OĞUZ tarafından kurulan müzede, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin katkıları oldukça fazla. Müzecilik ve halkbilimi konusunda tecrübe sahibi olan Prof. M. Öcal OĞUZ, Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne müze binasını tahsis ediyor ve Ankara Kalkınma Ajansı başta olmak üzere çeşitli kuruluşların yardımıyla müze açılıyor.
Somut Olmayan Kültürel Miras Nedir?
Müzenin adını gören ziyaretçiler, öncelikle bu ismin nereden geldiğini merak ediyorlar. Somut olmayan kültürel miras, genel olarak toplulukların, grupların hatta bazı durumlarda bireylerin kültürel mirasın parçası olarak tanımladıkları uygulamaları, temsilleri, anlatımları, bilgileri, becerileri ve bununla ilişki olan araç-gereç ile birlikte kültürel mekanları ifade ediyor aslında. Daha resmi bir tanımlama gerekirse; UNESCO tarafından hazırlanan Somut Olmayan Kültüren Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne göz atabilir. 2003 yılında hazırlanan bu sözleşmeye göre somut olmayan kültürel miras, beş ana başlıkta derleniyor. Bu başlıklar ise şöyle sıralanıyor:
– Sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler,
– Gösteri sanatları,
– Toplumsal uygulamalar, ritüeller ve festivaller,
– Halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar
– El sanatları geleneğidir.
Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi
Müze iki kattan ve bahçe kısmından oluşuyor. Müze binasına girdikten sonra hemen sol tarafta Karagöz-Hacivat oyununun sergilendiği kısım bulunuyor. Müzeye giren ziyaretçilere ilk olarak burada bir gösteri düzenleniyor ve kültürümüzde oldukça önemli bir yer edinmiş olan perde oyunu sergileniyor. Daha sonrasında ise yine bu kısımda bulunan ebru ve patates baskısı gibi çeşitli el sanatları ve atölyeler hakkında somut örnekler veriliyor.
Müzenin ikinci katı, tipik Ankara Evi olarak hazırlanmış. Burada oturma odası, mutfak, misafir odası, haremlik-selamlık gibi bölümler bulunuyor. İkinci kata çıktıktan sonra buradaki müze görevlisi odaları tek tek gezdiriyor. Odaları gezerken sözlü kültür ile ilgili hikayeler anlatılıyor, örnekler veriliyor ve ziyaretçilerle birlikte soru-cevap yapılarak etkileşim arttırılıyor. Örneğin ”İşler tıkırında” deyiminin nereden geldiği ve günümüze nasıl ulaştığı anlatılıyor.
Müzenin bahçe kısmında ise seksek, topaç, demir tekerlek gibi kültürel çocuk oyunları gösteriliyor. Hatta istenirse ziyaretçiler de bu oyunlara eşlik edebiliyorlar.
Müze, etkileyici sunumunun yanında etkinlikleriyle de adından söz ettiriyor. Hıdırellez ve Ramazan Ayı gibi kültürümüzde önemli yeri olan dönemlerde pek çok etkinlik düzenleniyor. Meddah Gösterileri, Aşık Etkinlikleri, Çiğdem Şenliği, Türk Ezgileri ve çeşitli atölye çalışması bu etkinliklerden bazıları.
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi Ziyaret Günleri ve Saatleri
Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, birçok müze gibi pazartesi günlerinde ziyarete kapalıdır. Bu nedenle Salı gününden Pazar gününe kadar ziyaret etme şansınız bulunmaktadır. Müze, ziyaretçilere sabah 09:00’da açılmaktadır ve 18:00’a kadar açık kalmaktadır. Müzenin güncel etkinliklerini öğrenmek için Instagram’daki @ankarasokum hesabını inleyebilirsiniz.
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi Giriş Ücreti Ne Kadar? Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi’nin giriş fiyatları oldukça uygun. Öğrenci veya öğretmenseniz, müzeyi 5 TL karşılığında gezebiliyorsunuz. Tam bilet almak isteyenlerin ise 10 TL ödemesi yeterli oluyor.