You are currently viewing Marmara Denizi’nin Çığlığı Paneli

Marmara Denizi’nin Çığlığı Paneli

“Marmara Denizi’nin Çığlığı” Paneli Gerçekleştirildi

BUMİAD, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Bursa Unesco Derneği tarafından, Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe (DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Deniz Fiziği), Prof. Dr. Yeşim Büyükateş (ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi, Deniz Bilimci), Prof. Dr. N. Kamil Salihoğlu (Bursa Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü), Dr. Ayşe Gazihan’ın (AG Marine Solutions, Deniz Ekosistemi Modelleme) konuşmacı olduğu, “Marmara Denizi’nin Çığlığı” adlı panel, Makina Mühendisi İlker Özaslan moderatörlüğünde BAOB ortak toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Panelde ilk sunumu yapan Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe, Marmara Denizi oşinografik koşullarının müsilaj  olayına  etkilerini, Marmara Denizi oşinografik koşullarına etki eden faktörlerini anlattı. Müsilajın, Marmara Denizi’nin Kapıdağ Yarımadası’ndan İzmit Körfezi’ne kadar olan doğu bölümünde, 14 Mayıs’ta 25, 19 Mayıs’ta 58 , 24 Mayıs’ta 85 kilometrekarelik alana ulaştığını uydu görüntülerinden tespit edildiğini ve çalışmalarda İzmit Körfezi girişi ve çevresi, İstanbul’da Anadolu Yakası ve Adalar’da müsilaj birikimlerinin olduğunu gördüklerini, Marmara Denizi genelinde belirgin bir artış tespit ettiklerini ifade etti. Prof. Dr. Beşiktepe sunumunda şu ifadeleri kullandı:

“Ekosistem üzerinde büyük değişiklikler ve bozulmalar beklenmektedir (tropikleşme ve yerli olmayan türler, habitat tahribatı, toplu ölüm olayları vb.)

Bir sistemin geçmişinin anlaşılması, daha iyi yönetim ve koruma eylemleri için öncelikli şarttır.

Marmara’da müsilajla baş edebilmek için bu olayın altında yatan nedenleri anlamadan olguya doğrudan etki eden faktörleri dikkate almadan yalnız besin girdilerini azaltmayı amaçlayan yönetim seçenekleri , sadece fiili nedenleri ortadan kaldırır ama bir sonraki olayın başlangıcı olur.”

“İşi doğanın yapmasına izin vermek” ifadesini kullanan Prof. Dr. Beşiktepe, doğadan ekolojik alt yapı olarak yararlanmak için sünger şehirleri önerdi.

Ardından, müsilaj, sorununa dair çözüm önerilerini anlatan, Prof. Dr. Yeşim Büyükateş sunumunu yaptı. Müsilaj oluşumunu tetikleyen şartları ve etkileri anlatan Prof. Dr. Büyükateş,  çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“- Su yüzeyinin mekanik olarak temizlenmesi ile askıda katı madde (AKM) miktarının azalması, güneş ışınlarının sisteme girmesi, atmosferik difüzyonla oksijenlenme ve görsel iyileşme sağlanmalıdır.

  • Evsel, endüstriyel ve kanalizasyon atıkları gibi noktasal kaynaklı denizi kirletici etmenlerin ortama deşarjı, ortamın taşıma kapasitesini azaltır.
  • Tarımsal araziler gibi noktasal olmayan kaynaklardan gelebilecek kirlilik yükünün azaltılması için iyi tarım uygulamaları benimsenme.
  • Müsilajın ortamda bulunduğu dönemlerde balıkçılık faaliyetlerini en az düzeyde gerçekleştirmek ortaya çıkacak masrafları önemli ölçüde azaltacaktır. Yakıt, zaman ve iş gücünden tasarruf edilebilmesinin yanı sıra popülasyonun devamı için de önemlidir.
  • İklim değişimlerini de göz önünde tutarak yeni atık yönetimi politikaları benimsenmelidir.
  • Müsilaj oluşumunun ortamda bulunma süresi meteorolojik koşullardan ve akıntı hızından etkilenmektedir. Bu konuda bilgi sahibi olunması alınacak olan önlemlerin zamanı konusunda ve erken uyarı sistemlerinin düzenlenmesinde yardımcı olabilir.

Ardından Prof. Dr. N. Kamil Salihoğlu sunumunu yaptı. “Deniz kirliliğinin %80’i karadan kaynaklanmaktadır” diyen Prof. Dr. Salihoğlu, sunumunda, deniz kirliliği uluslararası sözleşmelerden bahsetti. Deniz kirliliğini etkileyen başlıca faktörleri deniz ulaşımı, kıyı turizmi, bireysel etki, kıyı işletmeleri, atıksu sistemleri, tarım alanları, diğer denizler, deniz dibi tarama ve tarama atıkları desarjı, denize ve denize ulaşan derelere desarj yapan işletmeler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Salihoğlu, denizdeki fitoplanktonların çoğalmasını etkileyen faktörlerden de bahsetti. Prof. Dr. Salihoğlu, Marmara Denizi’nde acilen yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

  • “Yüksek emiş kapasiteli pompalar, dekantör/hidrosiklon ve filtrasyonlu deniz yüzeyi temizliği,
  • Müsilajın maksimum üreme koşullarının tespiti,
  • Makrobesinlerden öncelikle fosfor, sonra azot deşarjına acil müdahale,
  • Mikronutrientlerden demir ve bakır deşarjına acil müdahale”

Prof. Dr. Salihoğlu konuşmasında, Marmara Denizi’nde 2023’e kadar yapılmasının gerekliliğini vurguladığı önerilerini sıraladı:

  • “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mevcut yapısı bu tür çalışmalarla uyumlu değildir, Çevre Bakanlığı kurulmalı.
  • Bütüncül havza yönetim modelini ekonomik temele dayanarak yönetmek üzere sadece Marmara için yeni bir kurum oluşturulmalı.
  • Marmara atık özümseme kapasitesine göre Marmara’ya deşarj yapan her kent için bir kirlilik kotası oluşturulmalı (Ton/Gün bazında)
  • Marmara toplam kirlilik kotası 2023 yılında dondurulmalı. Bu yıldan sonra bölgenin toplam kirlilik yükünü artıracak hiçbir yapılanmaya gidilmemeli.
  • Karbon piyasası gibi Marmara’ya yıllık yüklenebilecek kirlilik miktarı üzerinden kirlilik piyasası sitemi oluşturulmalı. Elde edilecek gelir kirlilik kotasından kullanılan kentteki temiz üretim, atıksu arıtma ve su geri kazanımı projelerinde harcanmalı”.

Ardından Dr. Ayşe Gazihan sunumunu yaptı. Deniz ekosisteminin nasıl çalıştığı hakkında bilgi veren Dr. Gazihan, denizlerde iyi ekolojik durumun neler olduğunu sunumunda anlattı. Denizlerde iyi çevresel durumu anlatan Dr. Ayşe Gazihan, denizlerde iyi çevresel durum tamamlayıcılarını şöyle sıraladı:

“Biyoçeşitlilik, yerel olmayan türler, ekonomik olarak avlanan balık ve kabuklular, besin ağları, ötrofikasyon, deniz tabanı bütünlüğü, hidrografik koşullar, kirleticiler, balık ve diğer su ürünlerinde bulunan kirleticiler, deniz çöpü, enerji/ses”

Sunumların ardından konuşmacılara anı plaketleri verilerek, toplu hatıra fotoğrafı çekildi.